Danıştay Kararları Işığında Kamu Görevlilerinde Özel Hayat
Kişinin özel yaşamının korunması hakkının sınırı nerede başlar, nerede biter? Hangi durumlarda bu korumaya layık görülür? Kamu görevlisi olunca durum ne olur? Kamu görevlisi statüsü, onun konumunu sıradan bireye göre ne ölçüde farklılaştırır? Bu konum farklılık doğuruyorsa, bunun kriterleri nedir ve ne olmalıdır? Ya da kamu görevlisinin özel hayat hakkı sıradan bireye göre farklılaşmalı mıdır? Başat bir hak söz konusu olduğunda statü hukuku kişinin durumunu nasıl ve ne ölçüde etkileyebilmektedir ya da etkileyebilmelidir? Çalışma bu gibi sorulara aradığım cevaplardan doğmuştur. Bu kitap kamu görevlilerinin özel hayatının korunması bakımından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay içtihatlarının gözden geçirilmesi ve bunun kamusal alan özel alan felsefi bağlamında kritik edilmesini ele almaktadır. Benim aradığım cevap, “olan hukuk” kadar, “olması gereken hukuk” ile de ilgilidir. Olan hukukun cevabı, yasal düzenlemelerde, Avrupa İnsan Hakları