Bankacılık Sektöründe Olumsuz Müşteri Davranışları: Tipoloji Oluşturma ve Demografik Özelliklerin Etkisi Üzerine Bir Araştırma
Burcu ÖZDEMİR ÖZCAN, Prof. Dr. Sevgi Ayşe ÖZTÜRK
Sayı: 2, 17.01.2021
Cilt: 12
Anahtar Kelimeler: Faktör Analizi İle Banka Müşterilerine Ait Olumsuz Davranışları; Sözel İstismarcılar, Kural Bozucular, Tolerans Yoksunları, Pazarlık Yapanlar, Benmerkezciler Şeklinde Tipolojilere Ayrılmıştır. Demografik Verilerin Olumsuz Müşteri Davranışları Üzerindeki Etkisini Ölçmek İçin T-test ve Tekyönlü Anova Uygulanmıştır. Araştırmadan Elde Edilen Bulgulara Göre Erkeklerin Kadınlara Göre Bu Davranışl, Gelir Düzeyi Yüksek Olan Grubun Tolerans Yoksunu Olma Eğiliminin Da
Müşterinin koşulsuz haklılığı çok kabul gören bir söylemdir. Bankacılığın da içinde yer aldığı hizmet sektöründe çalışanlar ile müşteriler
arasında doğrudan etkileşimler çok yoğundur. Dolayısıyla müşterilerin normlara uygun davranışlar sergilemediği durumlar da söz konusudur. Bu araştırmanın amacı, bankacılık sektöründe olumsuz müşteri
davranışlarını kategorize etmek; müşterinin demografik özelliklerinin
olumsuz müşteri davranışları üzerindeki etkisini ortaya koymaktır.
Çalışmada karma yöntem türü olan keşfedici ardışık desen uygulanmış olup, araştırma modeli sıralı olarak iki çalışmadan oluşmaktadır.
İlk çalışmada 100 banka çalışanından varsa maruz kaldıkları olumsuz müşteri davranışlarının açıklanması istenmiştir. Elde edilen verilere içerik analizi yapılmış ve bu verileri ile ikinci çalışmada 341
banka müşterisine uygulanan anket soruları hazırlanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi ile banka müşterilerine ait olumsuz davranışları; sözel
istismarcılar, kural bozucular, tolerans yoksunları, pazarlık yapanlar,
benmerkezciler şeklinde tipolojilere ayrılmıştır. Demografik verilerin
olumsuz müşteri davranışları üzerindeki etkisini ölçmek için T-test ve
tekyönlü Anova uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara
göre erkeklerin kadınlara göre bu davranışları sergilemeye daha meyilli oldukları, gelir düzeyi yüksek olan grubun tolerans yoksunu olma
eğiliminin daha yüksek olduğu görülmüştür.