Ekolojik dengenin yeganeliğinin farkındalığı, çevre duyarlılığını artırmıştır. Çevre bilinci ve duyarlılığı hem tüm bireyler hem de işletmeler için hayati öneme sahiptir. Doğal kaynakların günden güne tükenmesi, işletmeleri, özellikle de üretim ve dağıtım sürecinde neden oldukları zararı en aza indirgemek için, çevre odaklı stratejiler geliştirmeleri yönünde zorlamıştır. Yeşil tedarik zinciri yönetimi, malzeme döngüsü sürecini sosyal, ekonomik ve çevresel duyarlılığını yönetmeyi amaçlar.
Bu çalışma, Barilla Türkiye biriminde çalışan bireylerin, çevreye duyarlılık konusundaki bireysel farkındalıklarının yanı sıra yeşil tedarik zinciri yönetimi sistemi ve uygulamalarındaki rollerini ortaya çıkarmayı ve hem işletmelere, hem potansiyel örgütlere, hem de kamusal yaptırımlara sahip olan taraflara, çalışmanın örneği çerçevesinde, önerilerde bulunmayı amaçlamaktadır.
Tam sayım örnekleme çerçevesinde yürütülen araştırmada, katılımcıların çevresel duyarlılık seviyeleri 6 boyuttan (hava-su-toprak kirliliği, ekolojik denge eğitimlerine katılım, çevresel etkinliklere katılım ve çevresel eğitimlere katılım) oluşan Çevresel Duyarlılık Ölçeği (Çabuk ve Karacaoğlu, 2003) ile belirlemiştir. Hipotezler, katılımcıların demografik özelliklerine (eğitim, yaş aralığı, cinisyet ve medeni durum) göre, çevresel duyarlılık farklılıklarını ortaya koymak amacıyla geliştirilmiştir. Araştırmada Anova ve t-test analizleri uygulanmıştır; analizler ışında, eğitim değişkeni ile çevresel duyarlılık arasındaki ilişkinin pozitif yönde olduğu; 25-36 yaş aralığında anlamlı fark bulunduğu; medeni durum değişkeninde de fark bulunduğu, bekâr olanların çevresel faaliyetlere daha fazla değer verdikleri; cinsiyet değişkenine göre ise anlamlı bir sonuca ulaşılamadığı ortaya konulmuştur.