Amaç: Çalışmada ülkemizdeki üniversitelerin 2020 yılı yenilikçilik ve girişimcilik performanslarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Değerlendirme sürecinde kriter ağırlıkları CRITIC yöntemiyle hesaplanmış, üniversitelerin performans düzeyi sıralaması ise MARCOS yöntemiyle elde edilmiştir. Bulgular: En önemli kriterin fikri mülkiyet havuzu kriteri olduğu saptanmıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi yenilikçilik ve girişimcilik açısından önde gelen üniversiteler olarak belirlenmiştir. Sonuç ve Öneriler: Yenilikçilik ve girişimcilik anlamında eksiklikleri tespit edilen üniversitelerin zayıf yönleri ele alınarak iyileştirme önerileri geliştirilebilir. Özgün Değer: TÜBİTAK 2020 yılı yeni değerlendirme metodolojisini esas alarak MARCOS yöntemi ile yenilikçilik/girişimcilik alanında yapılan ilk çalışma olması sebebiyle literatüre katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Yenilikçi Üniversite, Girişimci Üniversite, Çok Kriterli Karar Verme, CRITIC, MARCOS. Jel Sınıflandırması: C44, C60, M13, O32.

Amaç: Bu araştırmanın temel amacı, Türkiye’deki Ar-Ge harcamalarının hem ekonomik büyüme hem de işsizlik ile ilişkisini tespit etmektir. Yöntem: ARDL sınır testinden ve Toda-Yamamoto (1995) Granger-nedensellik analizinden faydalanılarak Ar-Ge harcamaları, işsizlik ve büyüme ilişkisi Türkiye için yıllık veriler kullanılmak suretiyle 1990-2019 dönemi için analiz edilmiştir. Bulgular: Elde edilen sonuçlar, Türkiye’de Ar-Ge harcamalarından işsizliğe doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. AR-GE harcamaları ve işsizlik arasındaki nedensel ilişkinin aksine, ne AR-GE harcamaları ve ekonomik büyüme arasında ne de işsizlik ve ekonomik büyüme arasında herhangi bir nedensel bir ilişki bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç ve Öneriler: 1990-2019 dönemleri itibariyle Ar-Ge harcamalarının işsizliğin nedeni olduğu görülmüştür. Özgün Değer: Son yıllarda, teknoloji, önemli bir rekabet unsuru haline gelmiştir. Bu nedenle, Ar-Ge finansmanı ve faaliyetlerinin artırılmasına yönelik hem devlet otoriteleri hem de büyük ölçekli işletmeler tarafından sıklıkla çağrılar yapılmaktadır. Bu çalışmada 30 yılı kapsayan geniş bir zaman diliminde, Türkiye’deki Ar-Ge harcamaları, ekonomik büyüme ve işsizlik arasındaki ilişki ortaya konulmuştur.

Amaç: Bu çalışmanın amacı yarı zamanlı girişimcilik özelliklerinin inovatif davranışlar üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Yöntem: Kamuda görev yapan 456 gönüllü katılımcıdan toplanan veriler analiz edilmiştir. Ölçüm araçlarının uygunluk, geçerlik ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi ile doğrulanan ölçeklerden toplanan veriler üzerinde korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Bulgular: Elde edilen bulgulara göre yarı zamanlı girişimcilik özellikleri ile inovatif davranışlar ve tüm boyutları arasında anlamlı, pozitif yönlü ve kuvvetli bir ilişki tespit edilmiştir. Ardından yarı zamanlı girişimcilik özelliklerinin inovatif davranışlar ve tüm unsuları üzerindeki etkisi için doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Sonuçlara göre yarı zamanlı girişimciliğin inovatif davranışlar ve boyutları üzerinde anlamlı, pozitif yönlü ve güçlü bir etkisi olduğuna ulaşılmıştır. Sonuç ve Öneriler: Tam zamanlı olarak bir işte çalışan bireylerin yarı zamanlı girişimcilik özelliklerinin tam zamanlı çalıştıkları işteki inovatif davranışları üzerinde güçlü bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İşyerindeki inovatif davranışların artırılmasının örgüte olumlu yönde katkılar sağlayacağı için bireylerin tam zamanlı işleri dışında yarı zamanlı girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesi tavsiye edilmektedir. Özgün Değer: Çalışma işyerindeki inovatif davranışlar üzerinde yarı zamanlı girişimcilik özelliklerinin etkisini ortaya koymaya çalışan özgün bir araştırmadır. Ayrıca kullanılan ölçüm araçlarının Türkçe uyarlamalarının yapılarak ulusal literatüre kazandırılması da bu çalışmanın önemli bir katkısını oluşturmaktadır. Jel Sınıflandırması: D23, M10, O30

Amaç: Çalışmanın amacı, inovasyonun ülkelerin ihracat performansı üzerine etkisini, inovasyon belirleyicileri üzerinden araştırmaktır. Yöntem: Türkiye ve AB-27 ülkesinin 2013-2019 dönemine ait yıllık dengeli panel verileri Beck-Katz (1995) tarafından önerilen Panel Düzeltilmiş Standart Hataları (PCSE- Panel Corrected Standard Errors) yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Analizden elde edilen sonuçlara göre inovasyon, Türkiye ve AB-27 ülkesinin ihracatını pozitif ve anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Sonuç ve Öneriler: İnovasyon ekosistemini geliştirecek girdilere yatırım yapılması yanında, çıktılarına yönelik destek mekanizmalarının artırılması, gerek işletmeler düzeyinde gerekse toplamda ülke ihracat performansının artmasına katkı sağlayacaktır. Gelecekte yapılacak çalışmalarda daha geniş bir dönem aralığı, farklı belirleyiciler ve farklı ülke grupları üzerine çalışma yapılabilir. Özgün Değer: Çalışma, inovasyon ve ihracat performansı arasındaki ilişkiyi makro düzeyde ele alması, en güncel verilere dayanması ve inovasyonun farklı belirleyicilerini dikkate alması açısından literatüre katkı sunmaktadır.

Amaç: Eko-inovasyon uygulamalarının tüketici talebi ve tedarikçi iş birliği değişkenleri ile kirliliği azaltma değişkeni ilişkisinde ara değişen etkisini ortaya koymaktır. Yöntem: Veriler, Türkiye’de araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyeti gerçekleştiren 203 üretim işletmesinden toplanmıştır. Hipotez testleri yapısal eşitlik modellemesi yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Tüketici talepleri, tedarikçi iş birliği değişkenleri arasında kirliliği azaltmaya yönelik eko-inovasyon uygulamalarından; eko-ürün ve eko-süreç inovasyonun aradeğişken etkisi bulunmasına rağmen eko-pazarlama inovasyonun ara değişken etkisine rastlanılmamıştır. Özgün Değer: Eko-inovasyon uygulamalarının, tüketici talebi ve tedarikçi iş birliği değişkenlerinin ilişkisinde kirliliği azaltma üzerindeki ara değişken etkisi ilk defa incelenmiştir. Bu çalışma ile pazarlama ve inovasyon yönetimi literatürüne katkı sağlamak, işletme yönetimine ve karar alıcılara rehber olmak hedeflenmiştir. Anahtar Sözcükler: eko-pazarlama inovasyonu, eko-süreç inovasyonu, eko-ürün inovasyonu, tedarikçi iş birliği, tüketici talebi

Amaç: Bu çalışmada, inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firmada inovasyon denetimi uygulaması yapmak ve firmanın inovasyon stratejilerini belirlenmesine katkı sunmak amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Çalışma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, firma çalışanlarına yüz yüze görüşme yoluyla inovasyon denetimine yönelik bir anket çalışması yürütülmüştür. İkinci aşamada ise bir beyin fırtınası yapılarak her ürün grubu için olası inovasyon stratejileri belirlenmiştir. Bulgular: Kullanılan inovasyon olgunluk modeline göre firma 2.düzey yapılandırılmış bir firmadır. Bununla birlikte, firmadaki birçok ürün grubu için izlenmesi gereken olası inovasyon stratejisi, taklitçi strateji olarak belirlenmiştir. Sonuç ve Öneriler: Çalışmanın sonuçları firmanın kurumsal inovasyon sisteminin kurulmasına destek olacağı değerlendirilmektedir. Özgün Değer: Bu çalışmada gerçekleştirilen uygulama gerçek bir vaka çalışmasıdır. Literatürde sınırlı sayıda bulunan gerçek vaka sayısını zenginleştirmektedir. Anahtar Kelimeler: İnovasyon, İnovasyon Stratejisi, İnovasyon Denetimi, İnşaat.

Amaç: Bu çalışma, derin teknoloji girişim kategorileri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlamayı ve derin teknoloji alanında bundan sonra gerçekleştirilecek akademik çalışmalar için bir başlangıç noktası olmayı amaçlamaktadır. Yöntem: İhtiyaçlar, kurucuların eğitim seviyesi ve finansman tipi gibi özelliklerin derin teknoloji kategorileri bazında nasıl değiştiğini anlamak amacıyla 126 derin teknoloji girişimi ile anket yapılmış ve hipotez testi uygulanmıştır. Bulgular: Derin teknoloji girişimlerinin bulunduğu lokasyon, kurucuların eğitim seviyesi, kurucuların geçmiş girişimcilik deneyimi ve derin teknoloji girişiminin satış ayak izi özelliklerinin derin teknoloji kategorisine göre farklılık gösterdiği görülmüştür. Sonuç ve Öneriler: Sonuçların, uyg ulayıcıların derin teknoloji girişimlerine yatırım yaparken veya onlarla iş birliği yaparken kararlarını daha doğru vermelerine yardımcı olması beklenmektedir. Benzer şekilde politika yapıcılar da derin teknoloji girişimciliği ekosistemini desteklemek için daha etkili politikalar geliştirmek için bu çalışmadan faydalanabilir. Özgün Değer: Bu çalışma şu açılardan özgündür; 1) akademik literatürde derin teknoloji tanımı yapılması 2) derin teknoloji özelliklerinin derin teknoloji kategorileriyle olan ilişkisinin anlaşılması 3) gelişmekte olan bir ülkede derin teknolojinin anlaşılması.

Amaç: Bu çalışmanın amacı henüz pazarda satışta olmayan yerli elektrikli otomobili (YEO) satin alma niyetlerinin tüketici etnosentrizmi ve tüketici yenilikçiliği açısından değerlendirmektir. Yöntem: Yüz yüze anket yöntemiyle toplanmış 303 gözlemden oluşan veriye, ölçeklerin güvenilirlik ve geçerlilik analizlerinin yanında çoklu doğrulsal regresyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: YEO’yu satin alma niyetleri tüketici etnosentrizmi ve tüketici yenilikçiliğinin bir boyutu olan fonksiyonel yenilikçilikten olumlu yönde etkilenmektedir. Sonuç ve Öneriler: YEO’nun pazarlama yönetimine ulusal pazarlama programında, YEO’nun yerli menşeini vurgulaması önerilmektedir. Buna ek olarak, yenilikçi tüketicileri çekmek için sembolik özelliklerden daha ziyade işlevsel özellikler öne çıkarılmalıdır. Özgün Değer: Bu çalışmada, tüketici etnosentrizmi ve yenilikleri benimsemede farklı motivasyonların YEO’yu nasıl etkileyebileceği görgül olarak test edilmiştir.

Yeşil ekonominin yükselişi ve üretimin yeniden yapılanmasıyla, gelişmekte olan ülkeler önemli iyileşme fırsatları elde ettiler. Küresel Değer Zinciri (KDZ) araştırmaları, yeşil dönüşümün ana itici güçleri olarak lider firmaların rolüne vurgu yapmaktadır. Ana tartışma, gelişmekte olan ülkelerin küresel ağlardaki tedarikçi firmalarının üretim süreçlerinde çevresel iyileşme fırsatları kazanma potansiyeline sahip olduğudur. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, ekolojik girişimcilik ve temiz enerji teknolojileri ile birçok geleneksel sektörde eski teknolojilerden dönüşüm yaşamışlardır. Bu çalışmanın amacı, yükselen yeşil ekonomi gündemini teorik bir çerçevede gözden geçirmek ve Türkiye'nin de yeşil büyüme uygulanmasına katılma kapasitesini Gri İlişkisel Analiz (GİA) yöntemi yardımıyla incelemek. Türk sanayi kümelenmelerinin Ar-Ge çalışmalarının haritalandırılmasına dayanarak, en yenilikçi firmaların Türkiye'de belirli bölgelerde yüksek düzeyde kümelendiği görülmüştür.