Bu araştırma, uluslararası düzeyde iki farklı sektörde (otomotiv ve imalat) faaliyet gösteren iki işletmenin uluslararası pazarlarda benimsedikleri dağıtım kanalı ve lojistik stratejileri, dağıtım kanalı kararları ve bu bağlamda kriz sürecinde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunlarla başa çıkma yollarını ortaya koymak üzere çoklu örnek olay çalışması olarak tasarlanmıştır. Temel veri toplama tekniği olarak görüşme ve gözlem teklerinin kullanıldığı araştırmada destek veri olarak döküman verisine başvurulmuştur. Araştırma kapsamında işletmelere farklı pazarların sunduğu avantaj ve dezavantajları irdelenirken olası kriz dönemlerinde farklı ülkelerdeki üretim faaliyetlerinin ve dağıtım kanallarının nasıl yönetildiği incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma bulgularında KOBİ niteliğindeki iki işletmede de olası bir krize karşı yapılandırılmış ve organize bir kriz yapılanmasının olmadığı, gelişen durumlara göre anlık çözümler üretildiği ortaya konulmuştur. Kriz süreçlerinden en az zarar ile çıkabilmek için işletmelerin alternatif pazar ve dağıtım kanalı seçeneklerinin olması gerektiği ve aynı zamanda güçlü bir finansal yapıya sahip olmaları gerekliliğine dikkat çekilmiştir.

Seçim öncesi, siyasiler farkındalıklarını arttırmaları ve seçmeni ikna etmeleri başarıları açısından önemlidir. Özellikle sosyal medya ve dijital platformların artması ile birçok siyasi düşük maliyet ile daha çok kişiye ulaşma imkânı bulmaktadır. Bu yüzden dünyada ve Türkiye’de siyasal iletişim aracı olarak etkileşim yaratan sosyal medya mecraları önem kazanmıştır. 2023 genel seçimleri öncesinde birçok siyasi isim, Türkiye’nin dijital olarak en fazla izlenilen televizyonu olan ve Youtube üzerinden yayın yapan Babala tv bünyesinde mevzular isimli programa katılarak genç seçmenlerle bir araya gelmişlerdir. Çalışmanın amacını bu program altında yapılan yorumların incelenmesi ve buna bağlı olarak çıkarımlarda bulunulması oluşturmaktadır. Veriler R programı ile çekilerek metin madenciliği ile analiz edilmiştir. Sonuç olarak 9 adet siyasetçiye ait toplamda 287940 adet yorum incelenerek sosyal medya platformlarının ikna üzerinde etkisi olduğu ve soru cevapların sadece siyasi konuğa değil; aynı zamanda programın diğer dinleyicilerine de yöneltildiği ve cevap aradığı görülmüştür. Bu açıdan sosyal medya, siyasi başarının önemli bir sağlayıcısıdır.

Sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşması ile bireylerin gelişmeleri kaçırdığına yönelik duyduğu korkuyu (FoMO’yu) ortaya çıkarmıştır. Sosyal medya ile FoMO ilişkisi çeşitli çalışmalara konu olmuş ve bu iki kavramın ilişkili olduğu bilinmektedir. Çalışmanın konusunu, üniversite öğrencilerinin sosyal medya kullanımı, sosyal medyaya yönelik tutumları ve algılanan davranışsal kontrolü, FoMO ve lüks tüketim eğilimleri oluşturmaktadır. Çalışma, Konya ilinde yaşayan 326 üniversite öğrencisine uygulanan anket çalışması ile oluşturulmuştur. Çalışmanın amacı, sosyal medya kullanımı, planlı davranış teorisi bileşenlerinden olan tutum ve algılanan davranışsal kontrol, FoMO ve lüks tüketim eğilimi arasındaki ilişkileri incelemektir. Çalışma, ilişkisel tarama modeli ile oluşturulmuş ve veriler, yapısal eşitlik modeli ile AMOS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, algılanan davranışsal kontrolün FoMO üzerinde, FoMO’nun ise lüks tüketim eğilimi üzerinde anlamlı bir etkisi vardır.

Bu çalışmanın amacı COVID-19 pandemi döneminde sosyal bir ürün olan COVID-19 aşılarına yönelik tereddüt yaşayan hedef kitleyi belirleyerek, aynı zamanda bu hedef kitle tarafından yaşanan tereddüdün nedenlerini de öğrenerek, sosyal pazarlama gereği COVID-19 aşılarına yönelik tereddüt davranışının önündeki engelleri, motivasyon öğelerini ve davranıştan beklenen faydaları belirlemektir. Araştırmanın örneklemi Türkiye’de 18 yaş ve üzerinde Ankara, İzmir, Sakarya illerinde COVID-19 aşı tereddüdü yaşayan kişilerden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri 39 katılımcıyla yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde nitel veri analiz yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Veriler ayrıca Maxqda programına aktarılarak kodlanmış, analiz edilmiş ve tüm illeri kapsayan genel bir fayda, engel, motivasyon kod haritası çıkarılarak bulguların genel özeti yapılmıştır. Bu araştırmada COVID-19 aşı tereddüdü yaşayan kişilerin demografik özelliklere göre farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Araştırmanın sonuçları değerlendirildiğinde sosyal ürünlerin uzun dönemli fayda sağlaması gerektiği, ayrıca sosyal ürünlerin üretim süreçlerinin ticari ürünlere göre daha önemli olduğu, ticari ürünlerde olduğu gibi sosyal ürünlerinde motivasyon faktörlerinden etkilenildiği anlaşılmıştır. Aşı geliştirme sürecinde tüketicilerin güvenini sağlamaya yönelik gerekli bilgilendirmelerin yapılması önerilmektedir.

Günümüz dünyasında, bireysel ve örgütsel düzeyde yaygın kullanım alanı bulan yapay zekâ teknolojisi ChatGPT, bireylerin teknolojiyle kurduğu etkileşimde yeni bir anlayışı temsil etmektedir. Bu çalışmada ChatGPT'nin bireylerin günlük yaşamındaki kullanım alanlarına ve işletmelerin dijital pazarlama faaliyetlerine olan katkılarına değinilmektedir. Bu çalışma, gerek kavramsal düzeyde gerekse de çeşitli araştırma örneklerinin irdelenmesi ile ChatGPT'nin bireysel ve örgütsel yansımalarını ortaya koymaktadır. Bu kapsamda ChatGPT, bireylerin günlük yaşamda ve iş yaşamlarında ihtiyaç duydukları alanlarda onlara destek sağlayarak hız kazandırmaktadır. Dijital pazarlama faaliyetlerinde ChatGPT’yi kullanan işletmelerin ise, müşteri hizmetlerinde hız kazandığı, müşteri memnuniyeti ve kârlılık elde ettikleri görülmektedir. Bununla birlikte her teknoloji gibi çeşitli sınırlılıkları bulunan ChatGPT'nin, teknolojik okuryazarlık ile çerçevelerinin belirlenmesi ve bu sınırlılıkların yönetilmesi önemli görülmektedir.

Çalışma kapsamında, perakende sektöründe dönüşümcü liderlik ile çalışan performans arasındaki ilişkinin incelenmiştir. Bu amaçla literatürde yapılan çalışmalar değerlendirilerek dönüşümcü liderin performansa katkısındaki etki ve potansiyel açıklanmıştır. Araştırma sonucunda, “perakende sektöründe dönüşümcü liderlerin çalışan performansına etkisi vardır,” hipotezinin desteklendiği görülmektedir. Dönüşümcü lider boyutları olan idealize edilen güç, ilham veren motivasyon, entelektüel uyarım ile bireyselleştirilmiş ilginin çalışanlardan yüksek performans sağlamada etkili oldukları, örnek çalışmalarla belirlenmiştir. Dönüşümcü lider, perakende sektöründe iş gören performansını, eğitim verme, strateji oluşturma, harekete geçirme, çalışan özelliklerini geliştirme ve satış başarısını artırmada etkilidir. Bu kapsamda dönüşümcü lider boyutlarından her birinin performansa katkılarının belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapılabilir.